ÇOCUKLAR
ERGENLER
ERİŞKİNLER
Sınav Kaygısı
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de çocukluk ve ergenlik dönemlerinde öğrenciler birçok sınava girmek zorundadırlar. Sınavlar belli bir eğitimi tamamlamak için gereklidir, zaman zaman da bir eğitime başlamak için atlanması gereken bir aşama olur. Bunun yanı sıra, sınavda gösterilecek performans ileride alınacak eğitimin derecesini ya da potansiyel iş kollarının çeşidini ve kalitesini belirler. Bu durum tüm öğrenciler tarafından bilinir, bu nedenle sınavlar her zaman kaygı uyandırıcıdır ve öğrencilerin çoğu kendilerini çok stresli ve uyarılmış hissederler. Okulun bitmesi sınavların bitmesi değildir. İşe girmek için ve işte yükselmek için sınavlara girme gereği devam eder. Aynı kaygılar burada da devam eder.
Sınav kaygısı, sınavlara karşı duyulan özel bir korku ve sınavlarda istenenin altında performans gösterileceği ve hatta başarısız olunacağına dair hissedilen yoğun endişe halidir. Bu durum yetenekleri küçümsemenin ya da en mükemmeli yakalamak istemenin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Eğer kişinin genel bir performans kaygısı varsa, sınavlarda da kaygı duyması beklenen bir durumdur. Sınav kaygısı başkalarının kişi hakkında varacakları yargıların fazlaca önemsenmesi, başarısızlık ve yetersizlik durumunda olabileceklere dair bilişsel çarpıtmalar sınavlarla ilgili kaygıyı besler.
Sınav kaygısı yüksek olan insanlar sürekli olarak kendi performansları ve başkalarının kendilerinden ne kadar iyi yaptıkları ile ilgili kafa yorarlar, işlerine yarayabilecek farklı tepkileri tamamen göz ardı edip mevcut tepkileri üzerine yoğunlaşırlar, yetersizlik, başarısızlık, statü kaybı ile ilgili düşünürler ve tüm bunlarla birlikte ortaya çıkan bedensel yakınmalarla büsbütün dağılırlar.
Sınav veya performans sırasında orta düzeyde bir kaygı hissetmek doğal ve olumludur. Çünkü, yapılan işe dikkati verebilmek bir miktar kaygı ile mümkündür. Ancak kaygının çok artması hem performansı hem de kişinin gündelik hayattaki işlevselliğini etkilemeye başlar.
Çocuklar ve ergenler yaşadıkları kaygıyı anlamlandırmakta zorlanabilirler. Bu noktada ebeveynlere düşen, onların kaygısının içine çekilmeden çözüm yolları bulmak üzere harekete geçmek ve bir uzman yardımına başvurmaktır. Erişkinlik döneminde yaşanan kaygı, kişinin hayatının birçok alanını olumsuz etkileyeceğinden kaygıyı ve etkilerini fark etmek ve destek almak çok önemlidir.