ÇOCUKLAR

ERGENLER

ERİŞKİNLER

ÇOCUKLARDA TAKINTILAR VE OKB

Çocuklar davranışları izler, ardından tekrar ederek öğrenirler. Hoşlarına giden, onlara kendilerini güvende hissettiren bazı davranışları öğrenmiş olmalarına rağmen tekrar yapmaları çoğunlukla normaldir. Örneğin, akşam yatmaya giderken oluşan rutin, yatağa belli bir oyuncağının da onunla birlikte gelmesini istemesi, akşamları birkaç masaldan birini dinleyerek uyuması, rahatlayarak güvende hissetmesini sağlayan normal tekrarlı davranışlardır.

Takıntı ise, çocuğun yaşamının rutinini bozan, kendisini yapmaktan alıkoyamadığı, yapmadığı anlarda aşırı rahatsızlık hissettiği, kaygısını azaltma amacıyla tekrarladığı normal dışı davranışlardır. Örneğin, yerdeki her küçük siyah noktacığı toplamaya çalışmak, kilimin püskülleri aynı yöne ve aynı şekilde baksın diye çaba sarfetmek ve bozulduğunda rahatsızlık hissetmek, belirli yerlere dokunmaya çalışmak, sıklıkla ve yersiz elleri yıkamak, yeterince temizlendiğini hissetmediği için el yıkamayı dakikalarca tekrarlamak, yazı yazarken bir türlü tam olmadığı hissine kapılarak silip silip yeniden yazmak, bazı eşyaların yerlerinin değişmesinden aşırı rahatsızlık duyup onları belirli bir şekilde tutmaya özen göstermek, etraftaki kişilerden bazı soruların cevaplarını almak için tekrar tekrar sormak, davranışı onaylatmaya çalışmak takıntılı davranışlardan sadece birkaçıdır.

Takıntılı davranışlar genellikle, istenmeyen ancak durdurulamayan bazı zorlayıcı düşüncelerden kaynaklanır. Çocuk, bu düşüncelerin neler olduğunu tam olarak fark edemiyor ya da size açıklayamıyor olabilir. Örneğin, mikrop kaparak hastalanacağı ve bu hastalığı etrafa da yayabileceği düşüncesi, eğer davranışı tekrarlamazsa anne ya da babasının başına bir şey geleceğine inanması gibi kendisine de saçma gelen ama engellenemeyen düşünceler takıntının öncülü olabilirler. Psikolojide, bu düşünceler obsesyon, buna bağlı olarak gelişen takıntılı davranışlar ise kompulsiyon olarak tanımlanmaktadırlar.

Obsessif düşünceler ardından yapılan kompulsif davranışlar geçici süreli bir rahatlama sağlar. Ancak bir süre sonra sıklığı ve süresi artarak başlangıçtaki rahatlığa ulaşabilmek imkansızlaşmaya başlar. Hem çocuğun kendisi hem de etrafındaki bireyler ciddi bir rahatsızlık hissetmeye başlayabilirler.

En Sık Görülen Obsesif Kompulsif Bozukluk Belirtileri:

• Temizleme ve yıkama: Aşırı ve törensel bir biçimde el yıkama, duş alma, banyo yapma ve diş fırçalama. Ev eşyalarının mikrop kaptığı ya da tam olarak temizlenemeyeceği düşüncesinden kurtulamama.

• Aşırı Düzen ve Simetri İhtiyacı: Nesnelerin, çevrenin ve kişisel görüntünün “çok düzgün” olması için karşı konulamaz bir istek duymak.

• İstifleme ve Biriktirme ile İlgili Takıntılar: İşe yaramayan objeleri (eski gazeteler, şampuan kutuları, vb.). saklamak. “Bir gün işe yarayabilir” düşüncesiyle hiçbir şeyi atamamak, kaybetmekten ya da yanlışlıkla atmaktan korkmak.

• Tekrar Eden Törensel Eylemler: Günlük aktiviteleri mantıklı bir nedeni olmaksızın tekrar tekrar yapmak. Tekrar tekrar soru sormak, kelime ya da ifadeleri tekrar okumak, yazmak

• Anlamsız Şüpheler: Bazı günlük işleri yapıp yapmadığına ilişkin kişinin temelsiz şüpheler duyması.

• Zarar Verici Eylemlerde Bulunabileceği Korkusu: Büyük felaketlere yol açabilecek eylemlere neden olma korkusu (yangın, vb.).

• Gerçekdışı Korkular: Bazı sayılar ya da renklerin “şanslı” ya da “şanssız” olduğuna inanma.

• Kontrol etme: Kapının kilitli olup olmadığı, ocağın açık bırakılıp bırakılmadığı gibi işleri ya da bir iş yapıldıktan sonra yanlışlık olup olmadığını tekrar tekrar kontrol etmek, emin olamamak.

OKB, çocğun hayatını oldukça zorlaştıran bir rahatsızlıktır. Çocuk, bazı günlük aktiviteleri yerine getirirken, kompülsonları nedeniyle çok zaman kaybedebilir, yorulabilir veya başka aktiviteleri kaçırabilir. Bu da başta okul hayatı olmak üzere bir çok alandaki performansını olumsuz etkileyebilir. Özellikle ilkokul çağı ve sonrasında, yaptıkları çocuklara da sıradışı gelmeye başlar ve bu nedenle bunları saklamaya çalışabilirler. Bu durum da onlara fazladan bir yük getirir.

Bu durum çocukların sosyal hayatını da etkileyebilir. Kompülsyonlarını ya da obsesyonlarını fark eden yaşıtları durumu anlayamadıkları için çocuktan uzaklaşabilir ya da onunla dalga geçmeye başlayabilirler. Buna ek olarak çocuğun kendisi de “deli” ya da “aptal” olduğunu düşünmeye başlayabilir. Bu da, OKB dışında başka sorunları ya da rahatsızlıkları da berberinde getirebilir (özgüven sorunları, depresyon, vb.).

Anne Babaların Yapması Gerekenler

• Öncelikle hiç vakit kaybetmeden uzman desteğine başvurun. Hastalıkla ilgili, çocuğunuza özgü bilgileri direkt uzmandan edinin.

• Rahatlatyabilmek için yaptığı ve sizden de yapmanızı istediği davranışları yaparak, durumu pekiştirmeyin. Sakin olun ve ritüellere katılmaktan uzak durun.

• OKB hakkında konuşun ve tedavi süreci ile ilgili destekleyici olun.

• OKB’yle mücadele ederken günlük alışkanlıkları ve kuralları bozmamak çok önemlidir. Kurallar ve uygulamalar konusunda net olun.

• Sabırlı olun, tedavi sürecinde baskıcı, aceleci, öfkeli davranmayın.

• Bu sorunun, kaygı temelli bir sorun olduğunu ve birçok zaman ailenizdeki başka bireylerde de görülebileceğini göz ardı etmeyin. Ailenizdeki kaygıya sebep olan esas sorunun çözümüne yönelik yardım alın.