ÇOCUKLAR

ERGENLER

ERİŞKİNLER

ÇOCUĞUN DESTEKÇİSİ OLARAK OKUL VE AİLE

Çocuk için ailede başlayan eğitim, okula gitmeye başlaması ile birlikte okul ve ailenin karşılıklı etkileşimi ile devam eder. Önce anne ve babasını model alarak, onun gibi olmaya gayret gösteren çocuk, okula gittiği günden itibaren öğretmenini öncelikli bir sıraya almaya başlar ve üst bir otorite olarak görüp, onun gibi olabilmeyi önemser.

Çocuğun bu gelişim ve değişim sürecinde aile ve okulun uyum içerisinde, işbirlikçi olmaları çok önemlidir. Okul ve ailenin yaklaşımlarındaki uyumsuzlukları fark eden çocuklar, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayabilmek için hızla sınırları test etmeye; öğretmenleri ve ailelerini karşı karşıya getirmeye eğilimli olurlar. Bu çocuğun güven arayışının doğal bir sonucudur. Hem ailenin hem de öğretmenlerin, birbirleri hakkında olumlu yaklaşımları çocuğun kendisini her iki ortamda da güvende hissedip, model alabilmesine yardımcı olacaktır.

Okula Kolaylıkla Uyum Sağlayan Çocuklar

Okul kuralları, ödevlerin yapılması, derslere katılım ile ilgili zorluğu olmayan çocuklar için aile ve okulun işbirliği çok da zor olmayacaktır. Ancak aşırı uyumlu çocukların, endişeleri ve korkuları birçok zaman gözden kaçabilmektedir. Çünkü, bu çocuklar genellikle zorluklarını diğer kişilere yansıtmaz, kendi içlerinde yaşayıp aşırı uyumlu davranabilirler.

Eğer öğrencinizin, kaygılı özelliklerini seziyor ve gözlemliyorsanız bu konuda aileyi bilgilendirmekten kaçınmayınız. Bu özelliklerin gözden kaçırılması uzun vadede işlevsel bozulmaları ve mutsuzluğu beraberinde getirecektir.

Okula Uyumda Zorluk Yaşayan Çocuklar

Genellikle, okula uyum konusunda zorluk yaşayan çocukların aileleri ile öğretmenler daha sık biraraya gelir ve yapılması gerekenleri kendi aralarında konuşurlar. Bu süreçte, yargılayıcı olmaktan kaçınmak, çocuğun uyum sorunlarına sebep olarak belirli kişi ya da durumları göstermek en sık yapılan hatalar arasındadır.

Her çocuk özeldir ve bir diğerinden farklıdır. Dolayısıyla, eğitim sistemi içerisinde aynı kural ve beklentilere tüm çocukların aynı şekilde yanıt vermesi beklenemez. Ailelerin, öğretmenlerden gelen geri bildirimleri can kulağı ile dinleyip, değerlendirmeleri; bunu bir saldırı olarak ele almamaları; öğretmenlerin ise benzer bir şekilde yargılanmaktan endişelenmeksizin gözlemlerini aile ile rahatlıkla paylaşabilmeleri çocuğun çok daha hızlı yardım alıp gelişim gösterebilmesine hizmet edecektir.

Bu süreçte unutulmaması gereken, çocuğun zorlukları kadar yeterlilikleri ve yetenekleri ile ilgili de kendisinin de haberdar olacağı şekilde bilgilendirmelere özen göstermektir. Çocuk kişilik gelişimini dikkat çeken ve önemsenen özelliklerin üzerine kurma eğilimindedir. Eğer bunları gözden kaçırır ve sadece olumsuz davranışlara odaklanırsanız, bir süre sonra çocuğun bu özelliklerinin artış göstermesi kaçınılmaz olacaktır.